Tetanos Profilaksisi, Tetanos ölümcül boyutlara ulaşabilen, ancak tetanos profilaksisi sayesinde önlenebilir, akut bir enfeksiyondur. Tetanosda genel tablo, şiddetli kas spazmları şeklinde kendini gösterir ve ölüm sebeplerinin %20si bu kas spazmları yüzünden olmaktadır. Tedavisi yapılmadığı durumlarda, ölüm oranı çok yüksek olan tetanos, pek çok sebepten oluşabilmektedir. Oluştuktan sonra tedavisi çok zor olduğu için de profilaksisi hayati önem taşımaktadır. Açık yara olan tüm vakalarda, tetanos gelişebileceği asla unutulmamalı ve muhakkak tıbbi müdahale yapılmalıdır. Bu yüzden tetanos profilaksisi tüm acil ve ilk yardım uygulamalarında dikkate alınan ve ihmale açık olmayan bir önlemdir.

Açık yara, yanık ve dekubitus ülserlerde gelişebilme riski her zaman olan tetanos, açık kırık ve kaza sonrası derin çiziklerde bile ortaya çıkabilmektedir. Bilinenin aksine sadece metalden değil sudan, topraktan alınabilir ve açık deri enfeksiyonlarının olduğu her durumda risk vardır.

Yaralı bölgeye tetanos profilaksisi uygularken, öncelikle yaralı bölgenin ölü dokulardan ve yabancı maddelerden temizlenmesi gerekmektedir. Temizlenen yara pansuman yapılarak kapatıldıktan sonra, SAT testi yapılıp tetanos İmmun globülin verilir. Bu toksoid sayesinde, kişinin tetanos olması önlenebilmektedir. Aktif bağışıklığın sağlanması için ise bir ay sonra tekrar aynı aşı yapılmalıdır. Bu sayede kişiye tetanos profilaksisi uygulanmış olur. İşlem sonrası kişi on yıl boyunca tetanosa karşı korunuyor olacaktır. Ancak esas olan, herhangi bir yaralanma vakasında kişinin tetanos bağışıklığının olup olmadığına bakılmaksızın aşı yapılmasıdır. Eğer yaralı kişinin SAT testlerinde duyarlılık tespit edilmişse, tetanos toksidi verilemez. Bu gibi durumlarda yüksek dozlu antibiyotik tedavisine gidilmektedir.

Bu uygulama tıbbi ve hukuki açıdan hekim sorumluluğunda olmaktadır. Acil açık yara müdahalelerinin yanı sıra, cerrahi operasyonlar öncesinde de tetanos profilaksisi uygulaması, önlem alınması açısından, her zaman yapılmak zorundadır.